Kazakistan’da “Sözün Arkeolojisi; Diller, Yazılı Anıtlar ve Tarih” konulu konferans düzenlendi
Kazakistan’ın Almatı kentinde ünlü Kazak aydını Abay’ın doğumunun 175. yıl dönümüne ithafen “Sözün arkeolojisi; diller, yazılı anıtlar ve tarih” konulu konferans düzenlendi.
“Kültürlerin Yakınlaşması Merkezi” ev sahipliğinde TÜRKSOY’un da katılımıyla düzenlenen konferansa çeşitli ülkelerden dilbilimci, edebiyatçı, araştırmacı ve çok sayıda üniversitenin temsilcileri katıldı.
Uluslararası Kazak Dil Kurumu Başkanı Erden Kajıbek’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen konferansın açış konuşmasını yapan, UNESCO himayesinde Kültürlerin Yakınlaşması Merkezinin Başkanı ünlü Kazak yazar Oljas Süleymenov, dilin halkların tarihini günümüze taşıyan en önemli unsurlardan biri olduğunu söyledi. Süleymenov, sözlerin tarihimizin en önemli kalıntıları olduğunu ve dilimizin derinliklerinde sözlerin etimolojik kökenlerine inerek tarihi geçmişimizi ulaşabildiğimizi ileri sürerek, düzenlenen bu konferans ile dilbiliminin araştırılmasındaki yeni yöntemin oluşmasına öncülük ve katkı yaptıklarını vurguladı.
TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Bilal Çakıcı yaptığı açış konuşmasında, “sözün/dilin arkeolojisi” başlığının bu toplantı için çok büyülü bir başlık olduğunu, insanı sırları tam olarak anlaşılamayan ve insanlar arasındaki en önemli iletişim aracı olan dil üzerine derin bir düşünmeye sevk ettiğini dile getirdi. TÜRKSOY’un kuruluş felsefesiyle de yakından ilişkili olan “dil/söz” konusunun bir konferans kapsamında ele alınmasının çok önemli olduğuna dikkati çeken Çakıcı, “TÜRKSOY’un kuruluşunda da en önemli etken ve unsur dil olmuştur. Biz teşkilat olarak aynı dili konuşan üye ülkelerimizin dili, kültürü, sanatı üzerine, bir bakıma, arkeolojik çalışmalar yapmaya, ortak kültür, sanat ve dil malzemelerimizin kodlarını çözmeye çalışıyoruz. Tarihî süreç içerisinde, zaman perdesinin birbirinden ayırdığı ve üzeri tozlanan bu ortak birikimimizi ortaya çıkarmaya, bu vesileyle birbirimizi tanımaya ve “dilde, fikirde, işte birlik” ilkesini hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda TÜRKSOY’a üye ülkeler başta olmak üzere, Türk dili konuşan halkların edebî mirasına çok önem veriyor, zamanla gerek fonetik, gerek morfolojik olarak bazı farkların oluştuğu dillerimiz arasındaki etkileşimi artırma gayreti içerisindeyiz. TÜRKSOY’un ilan ettiği “anma yılları”, “Türk dünyası öncüleri” ve “çeviri” başlıkları altında yürüttüğümüz faaliyetlerin bu amaca yönelik olduğunu vurgulamak istiyorum.” şeklinde konuştu.
Kazakistan Kültür ve Spor Bakanı Yardımcısı Nurkisa Daueşov, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokaev’in sözlerini hatırlatarak, gelişim önündeki engellere karşı koyabilmek için milli değerleri bilinmesi gerektiğini ve ana dilinin, milli bilincin korunamaması durumunda gelecek nesillerin bizleri affetmeyeceğini kaydetti.
Kazakistan Halk Meclisi Başkan Yardımcısı Canseyit Tüymebayev ise Kazak kültürünün ve engin kültürel mirasın korunması için dünya genelinde de yaygın olan “Milli Dil Bölümleri”nin oluşturulmasının önemine değindi. Kazak dilinin zenginliğine ve yaklaşık 300 milyon kelimenin kullanıldığına da dikkati çeken Tüymebayev, düzenlenen “Sözün arkeolojisi; diller, yazılı anıtlar ve tarih” konferansının dilbilimcilerin araştırmaları ve dilin geliştirilmesi yönündeki bilimsel metodolojik araştırmalara katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Konferans Kazakistan, Orta Asya, Batı Avrupa, Türkiye, ABD ve Rusya’dan katılan bilim insanlarının sunumlarıyla devam etti.